İngilizce öğrenmenin renkli ve kolay yolu

EdatlarkolayIngilizce

Edatlar
(Prepositions)



Edatlar, cümle içindeki diğer kelimeler arasında olan bir ilişkiyi tarif eder.

Edatların neredeyse tümü, diğer kelimelerle birleşip edat öbeklerini oluşturur. Edat öbeği, bir edatı takip eden bir belirteç ve bir veya iki sıfat; ve onları takip eden edatın nesnesi denilen bir zamir veya isimden oluşur.
EN You can sit before the desk. 
telafuz Yu_ ken sit bifo_  dı  desk. 
TR Sen sıranın önünde oturabilirsin. 
 Her brother1 is like her father2.
 Hö_ bradı    iz layk hö_ fa_dı  .
 Onun erkek kardeşi1 onun babası2 gibidir.
 You can come any day1 except Sundays2.
 Yu_ ken kam  eni dey  iksept Sandi_s .
 Sen Pazarlar2 hariç herhangi bir gün1 gelebilirsin.

Yaygın Kullanılan Edatlar Listesi'ne bakınız.

Edatlardaki en büyük zorluk, doğru yerde doğru edatın kullanılmasıdır. Aşağıda, seçimle ilgili detaylı bir rehber bulunmaktadır.
EN We1  are1 at1 the hospital1 to visit a friend2 who2 is2 in2 the hospital.
telafuz Vi_  a_   et  dı  hospitıl  tu vizit ı frend   hu_  iz  in  dı  hospitıl.
TR Biz1 hastanede2 ol2an2 bir arkadaş2ı ziyaret etmek için hastane1de1yiz1.
 We1  lie in1 bed1 and they2 lie on2 the couch2.
 Vi_  lay in  bed  end dey   lay on  dı  kauç  .
 Biz1 yata1ğa1 uzanırız ve onlar2 kanepe2ye2 uzanırlar.
 
EN We1  watch a film1 at1 the theatre2 but they2 watch a film on2 television3.
telafuz Vi_  voç   ı film  et  dı  ti_ıtı   bat dey   voç   ı film on  telıvijın  .
TR Biz1 tiyatro2da1 bir film1 seyrediyoruz ancak onlar2 televizyon3da2 bir film seyrediyorlar.

Zaman Edatları: "at","on" ve "in"

Belirli zamanları belirtmek için, "at" kullanılır. Gün ve tarihleri belirtmek için, "on" kullanılır.
EN The train is due  at 12:15 p.m. 
telafuz Dı  treyn iz dyu_ et 12:15 piem 
TR Tren öğleden sonra 12:15'te beklenendir .
 Her brother1 is coming on Monday2.
 Hö_ bradı    iz kaming on mandi_ .
 Onun erkek kardeşi1 pazartesi günü2(ndegeliyor.
 
   EN We're having a party1  on the Fourth2 of July3  .
telafuz Vi_a_ heving ı pa_ti_  on dı  Fo_t    ov Cu_lay .
TR Biz Temmuz3un dördü2nde bir parti1 veriyoruz.

Gün, ay, mevsim veya yıl içindeki belirsiz zamanları belirtmek için, "in" kullanılır.
EN She likes to jog1 in the morning2.
telafuz Şi_ layks tu cog  in dı  mo_ning .
TR O sabah2(vaktindeyavaş yavaş koşma1yı sever.
 It's too1 cold  in winter to run2 outside3.
 İt'z tu_  kould in vintı  tu ran  autsayd .
 (Hava) kış mevsiminde dışarıda3 koşmak için2 aşırı1 soğuktur.
 
EN He  started the job in 1971.
telafuz Hi_ sta_tıd dı  cob in 1971.
TR O 1971'de e başladı.
 He 's going  to quit in August.
 Hi_'z gouing tu kvit in O_gıst.
 O Ağustosta ayrılacak.

Bölge Edatları: "at","on" ve "in"

Belirli adresler için, "at" kullanılır. Cadde, meydan vb. isimleri belirtmek için, "on" kullanılır.
EN Meliha lives at Cumhuriyet Street in Kütahya.
telafuz Meliha livs  et Cumhuriyet Stri_t in Kütahya.
TR Meliha Kütahya'da Cumhuriyet Caddesi'nde yaşar.
 Her house is on Cumhuriyet Street.
 Hö_ haus  iz on Cumhuriyet Stri_t.
 Onun evi Cumhuriyet Caddesi'ndedir.

Köy, Kasaba, ilçe, il, ülke ve kıta isimlerinde "in" kullanılır.
EN She lives in Kütahya.
telafuz Şi_ livs  in Kütahya.
TR O Kütahya'da yaşar.
 Kütahya is in Turkey.
 Kütahya iz in Tö_ki_.
 Kütahya Türkiye'dedir.

Yer Edatları: "in","at","on" ve EDATSIZ
IN AT ON  edatsız 
 (the) bed *   class *   the bed *   downstairs 
 the bedroom   home   the ceiling   downtown 
 the car   the library *   the floor   inside 
 (the) class *   the office   the horse   outside 
 the library *   school *   the plane   upstairs 
 school *   work   the train   uptown 
* bu yerler için bazen farklı edatlar kullanılabilir.

Hareket Edatları: "to" ve EDATSIZ

Bir yere doğru olan hareketi ifade etmek için, "to" kullanılır.
EN They were driving  to work together. 
telafuz Dey  vö_  drayving tu vö_k tıgedı  . 
TR Onlar beraber e arabayla gidiyorlardı. 
 She's going  to the dentist1's office2 this morning3.
 Şi_'z gouing tu dı  dentist 'z ofis    dis  mo_ning .
 O bu sabah3 dişçi1nin ofisi2ne gidiyor.

Hareketi ifade etmek için, "toward" veya "towards"(anlamsal olarak aynı) edatları da kullanılabilir.
EN We're  moving  toward the light. 
telafuz Vi_a_  mu_ving tıvo_d dı  layt . 
TR Biz ışığa doğru hareket ediyoruz. 
 This is a1 big2 step1 towards the project2's completion3.
 Dis  iz ı  big  step  tıvo_ds dı  procekt 'z kımpli_şın .
 Tasarı2nın tamamlanması3na doğru bu büyük2 bir1 adım1dır.

"home","downtown","uptown","inside","outside","downstairs","upstairs" ile edat kullanılmaz.
EN Ali went upstairs.
telafuz Ali vent apsteız .
TR Ali üst kata gitti.
 Ali went home.
 Ali vent houm.
 Ali eve gitti.
 Ali went outside.
 Ali vent autsayd.
 Ali dışarıya gitti.

Zaman Edatları: "for" ve "since"

Ölçülen zaman(saniye, dakika, saat, gün, ay, yıl) için, "for" kullanılır.
EN He  held his1 breath1 for seven2 minutes2.
telafuz Hi_ held hiz  bret    fo_ sevın  minits  .
TR O yedi2 dakika2 süresince onun1 nefesi1ni tuttu.
 She's lived there for seven years. 
 Şi_'z livd  deı   fo_ sevın yiıs . 
 O yedi yıldır orada yaşadı. 

Belirli bir tarih veya zaman için, "since" kullanılır.
EN He 's worked here since 1970. 
telafuz Hi_'z vö_kt  hiı  sins  1970. 
TR O 1970'ten beri burada çalıştı. 
 She's been sitting in the waiting room1 since two-thirty2.
 Şi_'z bi_n siting  in dı  veyting ru_m  sins  tu_-tö_ti_ .
 O iki buçuk2tan beri bekleme salonu1nda oturmaktadır.

İsim, Sıfat, Fiil ile Edatlar

Edatlar, bazen bazı kelimelere çok sıkı bağlanarak, birlikte tek kelime gibi davranabilirler.
En sık kullanılanların kısa bir listesi:
 İSİM ile EDAT 
 approval of   concern for   fondness for   hope for   need for   respect for 
 awareness of   confusion about   grasp of   interest in   participation in   success in 
 belief in   desire for   hatred of   love of   reason for   understanding of 

 SIFAT ile EDAT 
 afraid of   capable of   fond of   jealous of   proud of   sure of 
 angry at   careless about   happy about   made of   similar to   tired of 
 aware of   familiar with   interested in   married to   sorry for   worried about 

 FİİL ile EDAT 
 apologize for   belong to   find out   look for   make up   study for   trust in 
 ask about   bring up   give up   look forward to   pay for   talk about   work for 
 ask for   care for   grow up   look up   prepare for   think about   worry about 
Fiil ile edatın birleşmesiyle deyimsel fiiller meydana gelir.

Edatlar ile Deyimsel İfadeler

EN agree to1 a proposal1 , with2 a person2, on3 a price3, in4 principle4.
telafuz ıgri_ tu  ı prıpouzıl , vid   ı pö_sın , on  ı prays , in  prinsıpıl .
TR bir teklif1i1 kabul etmek, bir kişi2yle2, bir fiyat3 üzerine3, prensip4te4.
 
EN argue  about1 a matter1, with2 a person2, for3 or against4 a proposition3.
telafuz a_gyu_ ıbaut  ı metı   , vid   ı pö_sın , fo_  o_ ıgeynst  ı propızişın  .
TR bir mesele1 hakkında1 tartışmak, bir kişi2 ile2, bir teklif3 için3 veya karşı4.
 
EN live at1 an address1, in2 a house2 or city3 , on3 a street4, with4 other1 people5.
telafuz liv  et  ın ıdres   , in  ı haus   o_ siti_ , on  ı stri_t , vid   adı    pi_pıl .
TR bir adres1te1 yaşamak, bir ev2 veya şehir3de2, bir cadde4 üzerinde3, diğer1 insanlar5la4.

Gereksiz Edatlar

EN She met up with the new  coach1 in the hallway2.
telafuz Şi_ met         dı  nyu_ kouç   in dı  ho_lvey .
TR O koridor2da yeni antrenör1le karşılaştı.
 He  threw the book1 out of the window2.
 Hi_ tre_  dı  buk   aut    dı  vindou .
 O kitab1ı pencere2den dışarıya fırlattı.
 Where did they go to? 
 Veı   did dey  gou  ? 
 Onlar nereye gitti? 
 
EN She wouldn't let the cat1 inside of the house2.
telafuz Şi_ vud  ınt let dı  ket  insayd    dı  haus  .
TR O ev2in içinde kedi1ye izin vermezdi.
("inside" yerine "in" de olabilir)
 Put the lamp1 in back of behind  the couch2.
 Put dı  lemp             bihaynd dı  kauç  .
 Lamba1 kanepe2nin arkasına koy.
 Where is your school at?
 Veı   iz yo_  sku_l    ?
 Senin okulun nerededir?

Paralel Haldeki Edatlar

Paralellik için, Paralel Hal'e bakınız.

İki kelime veya öbek aynı edatla paralel olarak kullanıldığında, edat ikinci defa yazılmaz.
EN You can wear that outfit1 in summer2 and in winter3.
telafuz Yu_ ken veı  det  autfit  in samı    end    vintı  .
TR Sen o takım elbise1yi yaz2ın ve kış3ın giyebilirsin.
 The female1  was both attracted1 by and distracted2 by  the male2's dance3.
 Dı  fi_meyl  vaz bout ıtrektıd      end distrektid  bay dı  meyl 'z da_ns .
 Kadın1 erke2ğin dansı3 ile hem cezbedilmiş1 hem de telaşlı2 idi.

Farklı edatların kullanılması durumunda, edatların her ikisi de yazılır.
EN The children1 were interested1 in1 and disgusted2 by2  the movie2 .
telafuz Dı  çildrın   vö_  intrestid   in  end disgastid  bay  dı  mu_vi_ .
TR Çocuklar1 film2e1 meraklı1 ve (film)den2 iğrenmiş2 idi.
 He  was fascinated1 by1  and enamored2 of this3 beguiling4 woman.
 Hi_ vaz fesıneytid  bay  end inemırd   ov dis   bigayling  vumın.
 O baştan çıkaran4 bu3 kadına1 büyülenmiş1 ve âşık olmuş2 idi.
 
EN It1 was1 clear1 that1 this2 player1 could2 both2 contribute3  to1 and2 learn4 from2 every3 game2 he2  played5.
telafuz İt  vaz  kliı   det   dis   pleyı   kud    bout  kıntribyu_t  tu  end  lö_n   from  evri_  geym  hi_  pleyd  .
TR Bu2 oyuncu1nun2 o2nun oyna5dığı her3 oyun2a1 hem2 katkıda bulun3abil2diği1 hem de2 (oyun)dan2 öğren4ebil2diği1 açık11.


2020 Tamer Karagülle ©. Bu blogtaki içerikler Tamer Karagülle tarafından oluşturulmaktadır.

Bu Blogda Ara

Blogger tarafından desteklenmektedir.